Ortodonti

Ortodonti; diş ve yüz düzensizliklerinin teşhis ve tedavisi ile ilgilenen diş hekimliği uzmanlık dalıdır. Diş hekimliği fakültesinden mezun olan hekimler ortodonti dalında uzmanlık ve doktora programını tamamlayarak ortodontist unvanı kazanır. 

Ortodontik Bozuklukların Sebepleri

Ortodontik rahatsızlıklar kalıtsal olarak çocuklara geçebilmektedir. Soy geçmişinde kalıtımsal diş eksikliği, dar üst çene, çapraşıklık problemleri ve iskeletsel bozukluklar bulunan bireylere, genetik olarak bu ortodontik problemler aktarılabilir.
Ayrıca, bademcik iltihabı, burunda et ve geniz eti varlığı ve sürekli ağız solunumu gibi kulak burun boğaz problemleri, çene kemiklerinin düzgün şekillenmesine engel oluşturabilir ve diş sürme bozuklukları yaratabilirler. Ayrıca bazı kas bozuklukları da ortodontik problemlerin bir etmeni olabilir.
Özellikle çocukluk döneminde izlenen kötü alışkanlıklar da ortodontik rahatsızlıklara sebebiyet verebilir. Parmak, dil veya dudak emme, uzun süre yalancı emzik veya biberon kullanma, kalem ısırma gibi alışkanlıklar başlıca sebepler arasındadır.
Ortodontik problemlerin temel nedenlerinden biri de, ebeveynlerin, çocuklarının süt dişlerine gereken önemi vermemesi ve tedaviyi ihmal etmesidir.  Süt dişlerinin geçici olduğu düşüncesinden yola çıkılarak, bakımının ihmal edilmesi veya erken çekilmesi oldukça yaygın bir durumdur. Fakat, süt dişi çürüklerinin tedavi edilmemesi ve erken çekilen süt dişleri, daimi diş dizisinde bozukluklara neden olurlar. Dolayısıyla erken müdahale ile, basit tedavilerle çözülebilecek sorunlar, ihmal ile daha komplike bir hal alabilir.

Ortodontik Tedavi

Ortodontik tedavinin ana hedefleri; çiğneme ve konuşma fonksiyonunu düzeltmek, ağız hijyeninin daha rahat ve iyi sağlanmasına olanak vermek ve estetik olarak daha iyi bir görünüm sağlamaktır.
Ortodontistler, kulak burun boğaz uzmanları ile çalışarak hastanın burun solunumu yapabilmesine katkıda bulunabilirler. Ayrıca plastik ve çene cerrahları ile birlikte , erişkin hastalarda iskelet sorunlarının çözümünde ve dudak-damak yarığı problemi olan bebeklerin tedavisinde beraber çalışmaktadırlar. Ortodonti, diş hekimliğinin diğer anabilim dalları ile sürekli beraber çalışan bir anabilim dalıdır.
Estetik müdahale ve konuşma bozukluklarının düzeltilmesi, bireylerin özgüvenlerini arttırma ve kişiyi topluma kazandırmada oldukça önemli fayda sağlar. Tedavi ile dişlerdeki çapraşıklığı gidermek, estetiği düzeltmenin yanında, olası diş eti rahatsızlıklarının da önlenmesini sağlar.

Diş Teli Tedavisi

Ortodonti tedavisinde apareyler kullanılmaktadır. Kendi içinde plastik, fonksiyonel ve sabit apareyler olarak üçe ayrılırlar. Görece basit olan ortodontik sorunlarda, hasta tarafından takıp çıkarılabilen plastik ve hareketli apareyler yeterli olmaktadır. Büyüme ve gelişim döneminde, alt ve üst çenenin yetersiz veya aşırı gelişimi durumunda, fonksiyonel apareyler çenenin belli bir yöne doğru gelişmesine yardımcı olur.Sabit apareyler ise dişlere yapıştırılan braketlerin üzerindeki oluklara yerleştirilen tellerin, dişleri hareket ettirerek düzeltilmesini sağlar. Bunların dışında yardımcı apareyler de vardır. Tedavi sonrası bozulmayı engellemek için pekiştirme tedavisi olarak pasif apareyler kullanılır. Günümüzde estetik ve şeffaf braketler, diş arkasına takılan teller ve şeffaf kalıplarla dişlerin düzeltilmesi sağlanabilmektedir.

Diş teli tedavisi, geçmişten günümüze en sık ve en çok kullanılan ortodontik tedavi yöntemidir. Diş teli tedavisinde en çok kullanılan materyal ise braketlerdir. Bu metal parçalar, dişlerin üzerine yapıştırılır ve tel vasıtası ile oluşturulan kuvvet, braketler aracılığıyla dişlere aktarılır. Ortalama 2 yıl olan tedavi süresi, çapraşıklığın seviyesine göre değişim gösterebilir. Estetik olarak, diş teli tedavisi gibi ortodontik tedavilerden daha hızlı sonuç veren, estetik protezler kullanılabilir ancak bu yöntemlere kıyasla ortodontik tedavinin en büyük avantajı, dişlerin doğal yapısını geri dönülemez bir şekilde bozmuyor oluşudur. Bu yöntemin temel amacı; dişleri kuvvet ile, normalde olması gereken doğal konumuna taşımaktır. 
Bu tedavi her yaşta uygulanabilir. Erken yaşlarda yapılan ortodontik tedavi daha hızlı sonuç verir ancak iskeletsel olmayan bozukluklar, her yaşta ortodontik tedavi ile düzeltilebilir. Braket takılması, bireyleri estetik anlamda endişelendirmektedir ancak estetik görünümlü modern braketler, bu soruna çözüm olarak kullanılabilir. 
Diş teli tedavi sürecinde, diş telleri diş hekiminiz tarafından belli aralıklarla ayarlanır. Bu ayarlama ile dişler yavaş yavaş doğru pozisyona getirilir. Bu değişim işlemleri ve sonrasında, dişlerde hafif ağrı olabilir ancak belirli bir süre sonra adapte olunur. Tedavi sürecinde hasta diş bakımını düzenli olarak yapmalı, yediği ve içtiği şeylere dikkat etmelidir. Bu özen sürecin hızlı ilerlemesi için büyük önem taşımaktadır.
Diş teli tedavisi bitişinden sonra dişlere sabitleyici olarak “retainer” takılır. Bu sabitleyici, dişlerin eski haline geri dönmemesi için belirli bir süre dişlerde kalır. Diş hekiminiz, diş telinin ve retainerin ne kadar kalacağı konusunda sizi bilgilendirecektir. Ancak sürecin uzunluğunu bireyin gösterdiği özen oldukça etkiler.


Şeffaf Diş Teli Ve Şeffaf Düzeltici Plaklar (Invisalign)

Şeffaf diş telleri son yıllarda fazlasıyla tercih edilen bir tedavi yöntemi olmuş durumda. Bunun sebebi, genellikle uzun süre kullanılacak olan diş tellerine karşı, estetik bir kaygının oluşmasıdır. Estetik ortodontik tedavi uygulamaları olarak iki farklı seçenek bulunmaktadır ve bu iki tedavi şekli sıklıkla karıştırılmaktadır; şeffaf diş teli ve şeffaf düzeltici plaklar (invisalign, şeffaf aparey). Şeffaf diş teli tedavilerinde, şeffaf braketler ve teller kullanılır. Invisalign tedavisinde ise teller ve braketlerin yerine, dişlerden alınan ölçülere göre elde edilen modellerle, laboratuar ortamında hazırlanan, şeffaf, düzeltici plaklar kullanılır. 


Invisalign Tedavisi

Invisalign tedavisi normal tel tedavisinden farklı olarak, şeffaf plaklar kullanarak yapılan tedavidir. Normal diş teline göre daha estetik bir görünüm sağladığı için son zamanlarda tercih edilmektedir. Hasta ağzından ölçüler alınarak hazırlanan plaklar, iki haftada bir yenilenir. Her bir plak yaklaşık 0.05 milimetrelik bir hareket imkanı sağlar ve düzenli değişen plaklar sonunda istenilen diş dizilimini sağlar.
Invasilign tedavisi ileri düzeydeki bozukluklarda kullanılamamaktadır. Ayrıca süt dişlerin tamamen dökülmüş olması gerekmektedir. Yeni gelişen bir teknoloji olduğu için ilerleyen süreçte ileri düzey bozukluklarda da kullanılması mümkündür.
Bu yöntemin en önemli avantajlarından birisi kişinin hayatını etkilememesidir. İstenildiğinde çıkarılabiliyor olması ve diş teli gibi bir görüntüsünün olmaması bireyin gündelik hayatını daha az etkilemesini sağlar. Diş telinin sertliğinde olmadığı için, bireyleri çok daha az rahatsız eder. Ayrıca normal diş teli tedavisinde olduğu gibi istenmeyen yönde baskı oluşturulmadığı için daha etkili ve hızlı çözüm sağlanabilmektedir. Bu yöntemin avantajlarından biri de tedavi sonrası durumun simüle edilebiliyor olmasıdır.
Invasilign tedavisinde adaptasyon süresinde ağrı gözlemlenebilir ancak kısa zamanda alışılır. Tedavi başlangıcında konuşmada bozulma olabilir ancak yine kısa sürede kişi adapte olur ve konuşması düzelir. Sigara ve fazla kahve tüketimi plaklarda sararma yapabilir ancak ılık su ve diş fırçası ile temizlenebilir. Plaklarınızı yemek yerken ya da bir şeyler içerken çıkarmanıza gerek yoktur ancak sıcak şeyler deforme edebildiği için çıkarmanız tavsiye edilir. 
Bu tedavi yönteminde önce dişlerin gerekli bakımı ve temizliği sağlanır. Daha sonrasında hastanın ağız içi ölçüsü alınarak, hazırlanan modeller üzerinden kalıplar hazırlanır. Bu kalıplar düzenli aralıklarla değiştirilerek istenilen sonuca kadar tedaviye devam edilir. Bu süreçte hastaların, günde 20 saat civarı plağı takması istenir. Ortalama 2 haftada 1 olan kontrollerle süreç yakinen takip edilir. Tedavi sonrasına takılan sabitleyici ile dişlerin yeniden bozulması engellenir. Bu şekilde tedavi sonlanır.

Ortodontik Tedavi Yaşı

Ortodontik tedavi her yaşta uygulanabilmektedir. Ancak iskeletsel bozukluklar, ergenlik döneminden sonra ortodontik tedavi ile düzeltilememektedir. Bunun için yetişkinlerde, iskelet sorunları, ortognatik cerrahi operasyonlar ile beraber yürütülen ortodontik tedavi ile düzeltilebilir. Eğer iskelet bozukluğu yoksa ve sadece çapraşıklık varsa, her yaşta, ortodontik tedavi ile düzeltilebilir. Bunların dışında yaş yalnızca tedavinin süresini etkileyen bir etmendir, ancak yine de çocuklarınızın diş sağlığına gereken  önemi vererek, zamanında yapılan tedavilerle, pek çok olası ortodontik problemin önüne geçebilirsiniz.

Süt Dişlerinin Önemi

Bebeklerde 6. aydan 30. aya kadar tüm süt dişleri sürmüş olmalıdır. Bu dişler 12 yaşına kadar sırayla yerini daimi dişlere bırakır. Bu dönemde oluşan çürükler veya erken diş kayıpları, daha arkada olan dişlerin, oluşan boşluklara doğru ilerlemesi sonucu, gelicek olan daimi dişlerde çapraşıklıklara ve daimî dişlerin gömük kalmasına neden olabilmektedir. Bu nedenle süt dişlerinin bakımı ve kontrolü aksatılmamalı, çocuklar düzenli olarak diş hekimi kontrolüne tabi tutulmalıdır.